Son dönemde yapılan kazılar ve araştırmalar, Nuh'un Gemisi'nin varlığına dair çeşitli iddiaların ortaya atılmasına neden oldu. Peki, gerçekten böyle bir geminin kalıntıları bulundu mu? Yoksa bu sadece bir efsaneden mi ibaret? Dünyanın dört bir yanından bilim insanları ve arkeologlar, tarihi kaynakları yeniden gözden geçirirken, Nuh’un Gemisi etrafında şekillenen tartışmalara ışık tutacak bilgiler ortaya çıkıyor.
Nuh'un Gemisi, pek çok din ve kültürde yer alan bir hikaye olarak karşımıza çıkıyor. İslam, Yahudilik ve Hristiyanlık’da yer alan bu efsaneye göre, Tanrı Nuh’a büyük bir tufan göndermeden önce ona bir gemi inşa etmesini emretmiştir. Nuh, bu gemiyi yaparak ailesini ve hayvanları bu felaketten kurtarır. Ancak, bugün bile bu tarihsel olayın gerçekliğine dair kesin bir kanıt bulunamamıştır. Bilim insanlarının incelemeleri, bu efsanenin kökenlerine dair önemli ipuçları sunmasına rağmen, net bir bulgu elde edilememiştir.
Modern arkeolojinin ve teknoloji ile olan birleşimi, Nuh’un Gemisi'nin bulunmasına dair umutları artırıyor. Son yıllarda farklı coğrafyalarda yapılan araştırmalar, özellikle Ağrı Dağı çevresinde Nuh’un Gemisi’nin kalıntılarının bulunduğuna dair bazı iddiaları gündeme getirmiştir. Bulunan çeşitli taş yapılar, gemi kalıntısı olduğu öne sürülen örnekler arasında yer alıyor. Ancak bilim dünyasında bu bulguların doğruluğu hâlâ tartışma konusudur.
2010 yılında, Türk arkeolog Dr. Ahmet Çetin, Ağrı Dağı’nın eteklerinde Nuh'un Gemisi'ne ait kalıntılara ulaştığını açıkladı. Bu açıklama, dünya genelinde büyük bir yankı uyandırdı. Söz konusu kalıntıların dönemi ile ilgili yapılan testler sonucunda, yapıların eski bir çağdan kalma olabileceği ortaya kondu. Ancak bu bulgular hâlâ doğrulanmayı bekliyor. Bilim insanları, bu bulguların arka planında yatan gerçeklerin araştırılmasını sürdürüyor. Görülen o ki, Nuh'un Gemisi'nin varlığına dair sağlam kanıtlar henüz mevcut değil.
Bir diğer dikkat çekici olay ise, 2019 yılında yapılan bir başka araştırma. Bu araştırmada da, yer altındaki belirli yapılar bir gemi kalıntısı olarak değerlendirilmişti ancak yapılan incelemeler bu yapıların doğal oluşumlar olduğunu ortaya koydu. Bu durum, bilim insanlarını ikna etmekte zorlansa da halkın ilgisini canlı tutmayı başardı. Nuh'un Gemisi hakkında söylenenle, gerçeği ayırt etmek için daha fazla veri ve kanıta ihtiyaç vardır.
Bununla birlikte, bu tür araştırmaların kültürel önemi de büyüktür. Nuh’un Gemisi’nin varlığına dair tartışmalar, yalnızca tarihi bir efsane olarak kalmaktan çok, insanlık tarihinin kökenlerine dair derin bir sorgulama oluşturur. Günümüzde, insanların bu tür efsaneler etrafında şekillenen inanç ve değerleri, tarihsel ve bilimsel bir perspektiften değerlendirmek, geçmişe dair daha derin bir anlayış geliştirmekte önemli bir yer tutmaktadır.
Dolayısıyla, Nuh'un Gemisi'nin gerçekten bulunup bulunmadığı konusunda kesin bir yanıt vermek mümkün olmamakla beraber, bu konudaki ilgi ve tartışmalar devam ediyor. Bilim dünyası, arkeolojik keşifleri takip ederken, aynı zamanda mitler ve efsaneler üzerinden insanlık tarihine ışık tutmaya devam ediyor. Gelecek yıllarda yapılacak araştırmalar, bu gizemin daha da derinleşmesine ya da nihayetinde daha net bir cevaba ulaşmamıza yardımcı olabilir.
Nuh'un Gemisi efsanesi, sadece bir mit olarak adlandırılamayacak kadar derin bir tarihsel ve kültürel mirasa sahiptir. Belki de bu efsanenin gerisinde yatan gerçekleri bir gün keşfedeceğiz ve bu durum, dinler ve tarih arasındaki köprüleri daha da sağlamlaştıracaktır.