Mısır, son dönemde Gazze'deki insani duruma dikkat çekmek amacıyla düzenlenmesi planlanan bir destek yürüyüşünü resmi olarak engelledi. Bu karar, hem yerel hem de uluslararası düzeyde büyük yankı uyandırdı. Gazze'deki insani krizin derinleştiği bir dönemde, aktivistlerin bu yürüyüşle amacının, dünya kamuoyuna durumun ciddiyetini anlatmak ve bölgedeki süregelen çatışmalara dikkat çekmek olduğu düşünülüyordu. Ancak Mısır hükümetinin bu yürüyüşü engellemeyi tercih etmesi, çeşitli nedenlerle eleştiriliyor.
Mısır hükümeti, walk-out düzenleyen aktivistlerin amacının siyasi istikrarsızlık yaratma ihtimali üzerinde durarak yürüyüşü engellediğini belirtti. Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalarda, bu tür etkinliklerin bölgedeki gerginlikleri artırabileceği ve Mısır’ın ulusal güvenliğine tehdit oluşturabileceği vurgulandı. Ayrıca, Mısır yönetimi, Gazze’deki olayların geniş bir çatışma ortamı yaratma potansiyeline sahip olduğunu ve bu nedenle, benzer etkinliklerin güvenliği riske atabileceğini ifade etti. Yürüyüşün planlandığı tarihlerde Aktörlerin, radikal gruplar tarafından istismar edilme ihtimali daha dikkat çekici hale geldi. Böylece, Mısır hükümeti, kamu güvenliği adına bu önlemi almak zorunda kaldığını duyurdu.
Mısır’ın yürüyüşü engellemesi, yalnızca yerel aktivistlerden değil, uluslararası insani yardım kuruluşlarından da yoğun eleştiriler aldı. Aktivist gruplar, bu kararın ifade özgürlüğünü kısıtladığını ve Gazze’de yaşanan trajedilere dikkat çekilmesi gereken bir dönemde bu tür bir engellemenin insan hakları ihlali olduğunu belirtiyorlar. Uluslararası insan hakları örgütleri, Mısır hükümetinin bu kararı nedeniyle endişelerini dile getirirken, Mısır’daki özgürlükler konusundaki kaygıların daha da artmasına neden olduğunu ifade ettiler. Aynı zamanda, Mısır’ı destekleyen ülkeler de bu karara sessiz kalmayarak diplomatik çevrelerde tartışmalara yol açtı. Mısır’daki yürüyüşe katılmayı planlayan uluslararası aktivistlerin, Mısır hükümeti hakkında olumsuz bir imaj oluşmasına neden olabileceği ve ülkedeki mevcut siyasi iklimin daha da olumsuz etkilenebileceği kaygıları dile getirilmeye başlandı. Bu süreçte, gazetecilerin, akademisyenlerin ve düşünce kuruluşlarının da bu konu üzerine yorumlar yapması dikkat çekici oldu. Gazze’ye yönelik insani yardımlara dair halihazırda zorlu bir süreç yaşanırken, bu tür yürüyüşlerin desteklenmesinin gerekliliği bir kez daha gündeme geldi. Sonuç olarak, Mısır’ın gerçekleştirdiği bu eylem, sadece ülke içinde değil, dünya genelinde birçok insanın tepkisini çekti. Gazze’ye destek amaçlı gerçekleştirilen bu tür yürüyüşlerin engellenmesi, uluslararası dayanışma ve insan hakları bağlamında büyük bir tartışma konusu haline geldi. Mısır vatandaşları ve dünya genelindeki insan hakları savunucuları, bu tür engellerle karşılaşmanın sadece bireylerin düşüncelerini değil, aynı zamanda toplumsal hareketleri de etkilediğinin altını çiziyorlar. Mısır hükümetinin bu kararı, bölgedeki sosyal adalet mücadelesine yönelik daha geniş bir eleştirinin parçası olarak görülüyor. Aktivistler, insan hakları ve özgürlüklerin temel bir parçası olarak, bu tür engellemelerin kabul edilemez olduğunu ve seslerini duyurmanın herhangi bir hükümet tarafından engellenememesi gerektiğini vurgulamalarını sürdürüyor.