İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bilim Kurulu, İstanbul'un deprem riskiyle ilgili yaptığı açıklamada, kentteki mevcut durumun ciddi endişeler doğurduğunu vurguladı. İstanbulluları deprem konusunda bilinçlendirmeyi amaçlayan kurulu üyeleri, olası bir depremin şehir üzerindeki yıkıcı etkileri hakkında detaylı bilgiler paylaştı. Son günlerde sıkça tartışılan deprem tehlikesine karşı yapılması gereken önlemler ve hazırlıklar, vatandaşların korku ve endişelerini daha da artırırken, kent yönetiminin bu konuya odaklanması gerektiği belirtildi.
İstanbul, tarihi boyunca birçok büyük depreme tanıklık etmiş bir şehir olarak, şu an da benzer bir tehdit altında. İBB Bilim Kurulu, şehirdeki yapıların büyük kısmının depreme dayanıklı olmadığını ve bu nedenle olası bir depremin yıkıcı etkilerini artırabileceğini ifade etti. İstanbul'un ortalama 15 milyon nüfusu ile ülkemizin en kalabalık şehri olduğu düşünüldüğünde, bir deprem durumunda çıkabilecek karmaşa ve kayıpların boyutları daha da belirgin hale geliyor. Bilim Kurulu, depremin sadece yıkıcı doğası değil, aynı zamanda şehir ekonomisi, sosyal hayat ve ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çekti.
İBB Bilim Kurulu, İstanbul'un deprem riski ile karşı karşıya kalmaması için öncelikli olarak kentteki yapı stoku üzerinde kapsamlı bir inceleme yapılması gerektiğini önerdi. Eski binaların güçlendirilmesi, yeni yapıların ise deprema dayanıklı bir şekilde inşa edilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, halka yönelik deprem tatbikatları düzenlenmesi ve eğitim programlarının artırılması önerildi. Bu programlar sayesinde vatandaşların deprem anında ne yapmaları gerektiği konusunda bilgilenmeleri sağlanacak ve böylece olası bir depremin etkilerini azaltma hedeflenecektir.
Öte yandan, İBB'nin İstanbul'da devam eden depremle ilgili hazırlıkları ve stratejileri hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için resmi web sitelerini ziyaret etmeniz tavsiye ediliyor. Şehirdeki deprem tehlikesinin ciddiyetinin arttığı bu günlerde, toplumsal bilincin artırılması ve herkesin bu konuda üzerlerine düşeni yapması hayati önem taşıyor. İBB Bilim Kurulu’nun uyarılarını dikkate alarak, birey olarak neler yapabileceğimizi düşünmemiz ve bu kritik konuda daha bilinçli adımlar atmamız gerektiğini unutmamalıyız.