Son günlerde bölgedeki jeopolitik dengelerin değişmesine sebep olan gelişmeler, Suriye ile PKK/YPG arasındaki gerilimleri yeniden gündeme taşıdı. Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye Büyükelçisi Frank Barrack, yaptığı açıklamada, Şam yönetimi ile PKK/YPG arasında devam eden sorunların ciddiyetine vurgu yaptı. Barrack, iki taraf arasındaki çatışmalar ve müzakerelerin durumunu değerlendirirken, özellikle bölgedeki güvenlik dinamiklerine dikkat çekti.
Büyükelçi Barrack, Suriye hükümetinin, PKK/YPG üzerindeki baskılarının arttığını belirterek, bu durumun bölgede istikrarsızlığa yol açtığını ifade etti. Şam yönetiminin, özellikle kuzey Suriye’ye yönelik saldırılarını sürdürmesi, PKK/YPG'nin varlık alanını tehdit eden bir durum oluşturdu. Bu baskıların, bölgedeki etnik ve mezhepsel ayrışmaları daha da derinleştirdiği vurgulandı. Barrack, bu noktada uluslararası toplumun, Suriye'deki çatışmaların çözümü için daha etkin bir rol oynaması gerektiğine dikkat çekti.
Büyükelçi Barrack, ABD'nin Suriye’deki durumu daha stabil bir hale getirmek için yürütülen diplomatik çabaların önemini vurguladı. Özellikle PKK/YPG'nin, Suriye'deki farklı etnik gruplarla uyum içinde yaşamasının sağlanması gerektiğini belirtti. Bunun yanı sıra, Suriye'nin kuzeyindeki insani durumun da acil bir çözüm gerektirdiğini söyleyen Barrack, uluslararası yardımların artırılması ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi konusunda çalışmaların hızlandırılması gerektiğini kaydetti. Barrack, "Uluslararası toplum, bu karmaşık durumun çözümünde daha etkin olmalı. Sadece askeri çözümler değil, aynı zamanda siyasi istikrar arayışları da ön planda olmalı." şeklinde konuştu.
Öte yandan, bölgede atılması gereken adımların dikkate alınmadığını ve PKK/YPG'nin uzun süreli bir çözüm beklediğini belirten Barrack, "Suriye'deki mevcut durum, sadece Suriye'nin değil, tüm bölgenin güvenliği için büyük tehditler barındırıyor. Bu nedenle, bir an önce somut adımlar atılmalı ve müzakerelerde ilerleme sağlanmalıdır." ifadesini kullandı.
Sonuç olarak, Barrack’ın açıklamaları, Suriye’deki siyasi istikrarsızlığın ve PKK/YPG ile Şam yönetimi arasındaki derin sorunların altını çizerken, uluslararası toplumun bu süreçte üstlenmesi gereken sorumlulukları da gözler önüne seriyor. Bölgedeki barış ve huzurun sağlanması için atılacak adımların hayati öneme sahip olduğu bir kez daha ortaya konmuş oldu.