Hayat hikayeleri dinlemek çoğu zaman ilham verici olur, ancak bazı hikayeler var ki, akıllarda ebediyen yer eder. İşte bu hikaye, 102 yaşındaki Kezik nineye ait. Yüzyılı devirmiş olan Kezik nine, bir asır boyunca hayatında hiç doktora gitmemiş! Peki, uzun yaşamının ardındaki sır ne? Aile büyükleri, köy efsaneleri ve sokak dedikodularının ötesine geçmek için Kezik nineyle sohbet ettik ve onun bu sağlıklı yaşamının paylaşmaya değer sırlarını öğrenmeye çalıştık.
Kezik nine, günlük beslenmesinin çoğunu tamamen doğal ve yerel kaynaklardan elde ettiğini belirtiyor. Özellikle kendi bahçesinde yetiştirdiği sebzeleri her gün taze taze topluyor. Havuç, ıspanak, domates ve biber gibi sebzeler, onun mutfağının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Bu sebzeleri mevsiminde toplayarak doğal dengesini koruyor. Güne zeytinyağında kızartılmış taze sebzeler, yoğurt ve tam buğday ekmeği ile başlıyor. Kezik nine, 'Doğal olmayan hiçbir şeyi soframa almadım. Bu, sadece bedenime değil ruhuma da iyi geliyor.' diyor.
Yıllar içinde şekerli ve işlenmiş gıdaları hayatından çıkaran Kezik nine, doğal beslenme felsefesi sayesinde hastalanmadığını söylüyor. Ayrıca, koyu renkli zeytinyağının bağışıklık sistemini güçlendirdiğine ve vücudun genç kalmasına katkı sağladığına inanıyor. Uzmanlar, yerel ve organik gıdaların sağlık açısından faydalarını ise inkâr edemiyor. Kezik nine’nin bu seçimleri, kendi sağlığı için attığı adımların sadece bir kısmı.
Kezik nine’nin sağlığının bir diğer önemli noktası ise aktif bir yaşam tarzı sürdürmesi. Gündelik işlerini kendi başına yapmak, evdeki bahçe işleriyle uğraşmak ve serin akşamlarında komşularıyla sohbet etmek, onun hayatındaki temel ritüellerden. Spor yapmayı bir kenara bıraksa da yürüyüşe çıkmak, Kezik nine için büyük bir mutluluk kaynağı. 'Her gün biraz yürüyüş yaparım. Bu, hem bedenime hem de ruhuma iyi geliyor' diye ekliyor.
Ayrıca, hayata karşı olan pozitif bakış açısı ve sosyal çevresiyle olan güçlü bağları, onun ruh sağlığı üzerinde olumlu etki yapıyor. Üzerinde hiçbir stres barındırmayan Kezik nine, sık sık gülümsemeyi ve çevresindekilerle kaliteli zaman geçirmeyi önemsiyor. Bu durum, onun genel sağlığına da yansıyor. Yaşadığı her anın tadını çıkararak ve geçmişteki anılarını hatırlayarak geçirdiği hayat, onu daha genç hissettiriyor.
Kezik nine, günlük yaşamında ruhsal dinginliği sağlamak adına meditasyon ve doğayla baş başa kalmayı da sıklıkla yapıyor. "Doğaya çıkıp kuşları dinlemek, stressiz bir yaşam için en iyi yol," diyor. Bu tür alışkanlıkların, sadece bedensel sağlığı değil, aynı zamanda zihin sağlığını da olumlu etkilediği bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.
Sonuç olarak; 102 yaşındaki Kezik nine’nin mutlu ve sağlıklı yaşamının sırrı olarak doğal beslenme, aktif yaşam tarzı ve pozitif düşünce öne çıkıyor. Yıllar boyunca hiç doktora gitmemiş olması, onun bu alışkanlıklarının ne denli etkili olduğunu gösteriyor. Kendi hikayesini başarı hikayesine dönüştürmek isteyenlerin, bu öğütleri dikkate alması gerek. Sağlıklı, uzun bir hayat için belki de cevabı, doğanın sunduklarında bulmak mümkün. Kezik nine’nin hikayesi, herkes için ilham kaynağı niteliği taşıyor.